Nükleer denizaltımız olacak mı?

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Warships International Fleet Review dergisine verdiği röportajda Türkiye'nin milli denizaltı projeleri kapsamında birden fazla platform üretmeyi ve bu alanda ihracat yapmayı hedeflediğini açıkladı.
Tatlıoğlu, uzun süredir beklenen Milli Denizaltı (MİLDEN) projesi için Türkiye'nin tüm operasyonel ihtiyaçlarını karşılayan, tamamen yerli tasarıma sahip ve dışa bağımlı olmayan bir denizaltı inşa etmenin 139 yıllık bir arzu olduğunu belirtti.
Milli Denizaltı'nın ilk kaynağı Gölcük Tersanesi Komutanlığı'nda Aralık ayında yapılarak inşa süreci başlamasıyla bu hedefin artık somut adımlarla hayata geçirildiğini vurgulayan Oramiral Tatlıoğlu şöyle konuştu:
"Gölcük Tersanesi'nde Reis Sınıfı denizaltılardan sonra gelecek nesiller için denizaltı üssünü koruyor ve geliştiriyoruz.
Bu sayede, uzun vadeli denizaltı caydırıcılık kabiliyetimiz ve küresel etkiye sahip orta ölçekli bir güç olma vizyonumuz için elzem olan nükleer güçle çalışan denizaltıların inşası yolunda da önemli bir adım atmış olacağız.."
Röportajın en önemli bölümü Tatlıoğlu'nun Türkiye'nin nükleer denizaltı hedefi resmen doğrulamış olması.
Tatlıoğlu ayrıca Türkiye'nin hedefleri arasında dünyanın ilk beş deniz hava kuvvetinden biri haline gelmek, donanmanın operasyonel menzilini 500 deniz milinin üzerine çıkarmak, Akdeniz'den Pasifik Okyanusu'na kadar kesintisiz bir stratejik varlık göstermek, Mavi Vatan doktrinini daha da güçlendirmek ve denizlerdeki egemenlik haklarını güvence altına almak olduğunu söyledi.
Zaten Milli Uçak Gemisi, MİLDEN denizaltıları, TF-2000 muhripleri, İ sınıfı fırkateynler, Hisar sınıfı karakol gemileri, Reis sınıfı denizaltılar ve İHA filoları gibi projeler de Mavi Vatan doktirini güçlendiren hamlelerdi.
Operasyonel menzili 500 deniz milinin üzerine çıkarmak, dünyada ilk beş deniz hava kuvvetinden biri olmak için de nükleer denizaltı gerekiyor.

NÜKLEER SİLAHIMIZ OLMALI
Resmi biraz daha büyütürsek; nükleer denizaltı= nükleer füze demek!
Daha önce de yazdığım gibi; Türkiye'nin riskli jeopolitik konumu, İran, İsrail, Rusya gibi nükleer kapasiteye sahip ülkelerle kuşatılmış olması ve Rusya'nın artan nükleer füze tehdit mesajları ülkemizin mutlaka nükleer füzeye sahip olması gerektiğini gösteriyor.
Ayrıca nükleer silaha sahip olmak bir ülkeye büyük caydırıcılık üstünlüğü sağlıyor!
En basit tabirle; "Türkiye'ye girersek nükleer füze kullanırlar" dedirtmek bile bağımsızlık adına büyük bir koz.
Kaldı ki, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD, Avrupa'yı savunuyorsa bunun parasının ödenmesi gerektiğini söylemesi, Rusya'nın nükleer silah kullanma tehditleri yüzünden Avrupa'nın gündeminde de nükleer silahlanma var!

Ancak Türkiye 5 Mart 1970 tarihinde yürürlüğe giren Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na (NPT) imza atan 190 ülkeden biri.
Yani nükleer silahlanmaya karşı çıkan ülkelerden biriyiz.
Örneğin Hindistan, İsrail ve Pakistan antlaşmayı imzalamadılar.
Kuzey Kore ise 2003 yılında NPT'den çekildiğini açıklamıştı.
Aslında nükleer silah üretmek için altyapı çalışmaları başlatmak beraberinden ağır ekonomik yaptırımları getiriyor.
İran'ın yaşadıkları ortada! İsrail tehdidine karşı nükleer silahlara sahip olmak istiyor ama yıllardır ağır ekonomik ve politik ambargolara maruz kalıyorlar.
Türkiye en azından isterlerse nükleer füze üretme potansiyeline sahip olabilecek ülkeler klasmanına girmek için gerekli olan uranyum zenginleştirme ve füze teknolojisi gibi stratejik alanlarda teknolojisini geliştirebilir.
Zaten son yıllarda savunma sanayindeki büyük atılımlarımız Türkiye'nin gelecekte isterse nükleer füze üretebilecek ülkeler klasmanına çıkma potansiyelini artırıyor.

***

E-DEVLET'TE TELEFON TARİFEKARŞILAŞTIRMASI
Artık e-Devlet sistemi üzerinden sabit & mobil telefon, internet tarifeleri ve kampanyaları e-Devletten kolayca karşılaştırılabiliyor.
Vatandaşlar e-Devlet'te "BTK tarife Karşılaştırma" hizmetine giriş yapıp 13 şirketin mobil telefon, sabit internet ve sabit telefon tarifelerini, bağlantı hızlarını ve cayma bedeli gibi kriterleri karşılaştırabilecek.

Öte yandan bazıları "Devletin görevi fiyat karşılaştırmak olmamalı. Bunu zaten özel sektörde yapan siteler var." diyorlar.
Evet, market, GSM vs. sektörlere dair fiyat karşılaştırması yapan uygulamalar, siteler var ama hiçbiri e-Devlet gibi kadar kapsamlı değil.
Ayrıca GSM operatörlerinin tarifeleri, reklam kampanyaları kafa karıştırıyordu.
Şimdi tek bir platformun üzerinde karşılaştırma yapabilmek büyük kolaylık.
Ancak e-Devlet gibi hayati bir uygulamaya aşırı yeni sistem yüklenmesi sorun yaratabilir.
Kullanıcı sayısı 66 milyon 753 bine ulaşan platformda geçtiğimiz yıl tam 4 milyar 233 milyon 872 bin 467 işlem yapıldı.
Öte yandan sadece 2024'te e-Devlet'te 568 yeni hizmet açıldı, 54 yeni kurum hizmet sunmaya başlandı.
Bu kadar büyümeye gerek var mı? Ya e- Devlet uzun süreliğine çökerse? Bir ülkenin neredeyse bütün verilerini tek bir platforma yüklemek riskli olabilir mi?
Bu soruları tartışmakta fayda var.

***


KÖPEK BALIĞISAYISI ARTIYOR
Önceki gün Antalya'nın Konyaaltı sahilinde kıya çok yakın bir şekilde dolaşan köpek balığı görüldü.
İklim değişikliği, balık çiftliklerinin sayısının artması gibi nedenlerden dolayı Türkiye kara sularında son dönemde köpek balığı sayısında bir artış var.

Ayrıca geçen senelerdeki müsilajın ardından Marmara Denizi'ndeki balık tür çeşitliliği yaklaşık yüzde 25 azaldı.
Ancak köpek balığı ve vatozların sayısında yüzde 100'e yakın artış tespit edildi.
Ama bu köpek balıklarının çoğu o filmlerde gördüğümüz büyük beyaz köpek balıklarından değil.

***


Altyazı
"+ Sana uzaktan vurgundum. Çok saçma biliyorum. - Anlatmaya devam et sonra ne oldu? + Seni tanıdım. Beni senden kurtardın. (One Day)



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."